SOĞAN BAKIMI

Yeşil Soğan yetiştirmeye bu sene başladım J

Pazardan eşim almış küçük soğanlar onları çeşitli sanksılara dikerek tecrübe ediyorum.

Nisan başında sıralı olarak diktim ve üzerini hafif örtecek kadar toprak serpip can suyunu verdikten sonra bol güneş alan cam önüne koydum .

2-3 gün içinde soğanlar filizlenmeye başladılar.20-25 gün geçti ve 15-20 cm boya ulaştılar..

Çok büyük bir bakım gerektirmiyor.

Güneş ve su YEŞİL SOĞAN’ın en büyük gereksinimi..

Hasat ve sonrası bilgileride tecrübe edince paylaşacağım

Soğan Çeşitleri:

Soğan çeşitlerini, yetiştirme  tekniği ve yetişme  zamanlarına göre : Yazlık soğanlar, kışlık soğanlar diye iki gruba ayırmak mümkündür.

Birinci gruptakiler çoğunlukla sulanarak bahçelerde yetiştiklerinden kalın etli, sulu, açık renkli, uzunca şekilli kaba ve dayanıksız olurlar. Çiğ olarak, salatalarda sarf edilmeğe elverişlidirler.

İkinci gruba dahil olanlar ayrıca sulanmamışlar, mevsim yağmurları ile yetinerek baş bağlamışlardır. Genellikle orta, ortadan küçük fakat sıkı yumruludurlar. Yuvarlak, yuvarlak basık şekilli, koyu renkli, sert kokuludurlar. Kuru maddeleri % 10 dan fazla olduğu için kışa, yola ve bekletilmeğe oldukça fazla dayanırlar.

Bu özelliklerin ortalamasını gösteren daha bir çok başka soğan çeşitleri de vardır. Örneğin: Yuvarlak, yassı şekilli, yanık mor kırmızı renkli, fazla acı olmayan, sulu, lezzetli bir soğan çeşidi vardır ki ( Kırmızı, tatlı soğan – Lakerda soğanı) adı ile yurdumuzda kendini özel olarak tanıtmıştır. Çiğ olarak yenmesi çok hoş olur.

Soğan genellikle 2 yıllık bir bitkidir. Birinci yıl yumru, 2.  yıl  tohum oluşur. Ancak bazı soğanlar 3 yıllık olup; 1. yıl tohumdan arpacık, ikinci yıl arpacıktan yumru, 3.yıl ise tohum meydana gelir. Ülkemizde ki üretimi yapılan soğan çeşitleri genelde bu ikinci sınıfa girmektedir.

İklim İstekleri:

Soğan yetiştiriciliğinde sıcaklık ve gün uzunluğu iki önemli faktördür. Soğan sıcağa karşı toleranslı bir sebze olmasına karşılık, iklimi serin olan yerlerde daha verimlidir. Bu dönemde ortalama sıcaklık isteği 12-13 0C’dir. Soğan, baş bağlamaya başladıktan sonra daha yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar. Bu dönemdeki sıcaklık isteği 18-20 0C olan soğanın başların olgunlaşması aşamasında istemiş olduğu optimum sıcaklık 23-27 0C’ye yükselir. Başın gelişmesi için gerekli olan diğer bir iklim faktörü gün uzunluğudur. Baş oluşumu aşamasında kısa gün çeşitleri 8-10, orta gün çeşitleri 10-12 ve uzun gün çeşitleri ise 13-15 saat gün uzunluğu ister.

Soğanın Çoğaltılması:

İki suretle çoğaltılır:

1 – Karaca denen tohumları ile,

2 – Arpacık denen küçük soğancıklar ile,

3 – Fide ile

1)  Tohum ekilmek suretiyle soğan elde olunması:

Soğan tohumları, pırasa tohumlarına benzer ise de biraz daha büyükçe, parlak siyah, yassı köşeli, içleri beyaz daha kokuludur. Bahçeciler arasında soğan tohumlarına (karaca) diye özel bir isim verilir. Karaca ekiminden önce, bir avuç kadar numunelik tohum alınarak, çimlendirme deneyi yapılmalı, sağlam oldukları kesin şekilde anlaşıldıktan sonra ekimine başlanmalıdır. Zira soğan tohumları 1-2 yıl gibi kısa bir müddet sonra bayatlayıp çimlenme güçleri azalmaya başlar. Üretmede, dolgun ve sudan ağır, sağlam, kuvvetli tohumlar kullanılır. Arazi, tekrarlı olarak pullukla sürülüp yabancı otlardan temizlenir. Düzlemesi de yapıldıktan sonra 120-150 santim eninde 5-10 metre uzunluğunda tahtalara bölünür. Tahtalar tekrar tırmıklanıp düzeltilir, Karaca ekimine hazır ve elverişli bir durum getirilir. Bölgede şiddetli don ve kırağı tehlikesi azalıp havalar ısınmaya başladığı (Mart-Nisan-Mayıs) aylarında tohum ekimine başlanır. Tohum Ekim Zamanı; Çeşidin kısa gün, orta gün ya da uzun gün çeşidi olup olmadığına göre değişir. Kısa gün soğan çeşitleri için en uygun tohum ekim zamanı; 10 Eylül-10 Ekim tarihleridir. Orta gün ve uzun gün soğan çeşitlerinde tohum ekim zamanı ise Ocak-Mart aylarıdır. Tohum ekiminde mibzer kullanılmalıdır. Elle serpme yöntemi ile ekim yapıldığında birim alana gerekli olan tohum miktarı 1-1.5 kg iken pinomatik mibzer kullanımında ise 350-500 g'dır. Tohum ekim derinliği 1-1.5 cm olmalıdır. Ekim mesafeleri, sıra arası 15-20 cm ve sıra üzeri 5-8 cm bırakılmalıdır.

Karacadan iri baş soğan elde etmek her bölgede, her bahçeci tarafından başarılacak iş değildir. Bunu yapabilmek için, karacayı seyrek ekmeli, Metrekareye (2) gramı geçirmemelidir. Tohumun kuvvetli, toprağın iyi hazırlanmış, iklim şartlarının da soğancılığa son derece elverişli bulunması gerekir.

Zamanı gelince çizgiye ekilen karacalar, havaların gidişine göre, 10-15 gün içinde çimlenmeye başlarlar.

***ARPACIK ÜRETİLMESİ***

Arpacık üretimi için seçilen toprak bu işe uygun olmalı, tohum ekiminden 3-4 ay önce 15-20 cm derinliğinde işlenmelidir. Arpacık üretimi amacıyla genellikle 120 cm genişliğinde tahtalar hazırlanır. Tahtalar arası mesafe ise 40 cm olmalıdır. Şubat-Mart aylarında tohum ekimi yapılır. Tohumlar ya dikkatlice elle serpilir ya da çiziye ekilir. Çiziler arası 5-6 cm mesafe bırakılmalıdır. Dekara gerekli olan tohum miktarı 2-3 kg’dır. Belli ölçüde ve yeteri kadar tahtalar hazırlanır. Kış sonunda da bu tohumlar daha sık olarak, metrekareye 5-10 gr. kadar serpme usulde ekilirler.

Bakım işleri, aynen baş soğan yetiştiriciliğinde olduğu gibidir. Fakat seyreltmede pek ileri gidilmez, zorunlu kalmadıkça da sulama yapılmaz. Böylece yaz ayına kadar idare edilir. Ve sonra tahtalardan örnekler alınarak yumruların iriliği kontrol edilir. Bu örnekler genellikle fındık kadar bir irilik göstermeye başlamışlarsa, kürek tersi ile yapraklarına vurularak, kök ve yaprak ilişkileri bozulur. Su verilmediğinden zorunlu bir sararma ve kuruma başlar. Bu zamansız kurumalar, yaz sıcaklarının etkisi ile daha da hızlanırken, toprak içindeki küçük soğan yumruları iyice dolgun ve sert bir durum kazanırlar. Yapraklar tamamen kuruyunca hayvan tırmığı, bel, çapa gibi aletlerin yardımı ile yumrular toprak yüzüne çıkarılırlar. Birkaç gün de böylece bırakılarak daha da kurumaları sağlanır. Yumrular irili ufaklı olduklarından, yapraklarından ayırdıktan sonra, sıkça bir elekten geçirilirler, en ufakları bir yana ayrılır. Geri kalanlar daha seyrek bir elekten geçirilerek genellikle fındık ve fındıktan biraz büyük olanlar ayrılmış olur.  Geri kalanlar, ki bunlar daha irice yumrulardır, bunlar da üçüncü boy olarak başka bir yere konulur. Tohum ekiminden 5-6 ay sonra arpacıklar hasat edilir. Hasat zamanı, yaprakların sararmasından anlaşılır. Hasat, kuru havada yapılır ve toplanan arpacıklar 2-3 gün kurutularak uygun şartlarda depolanırlar. Bir dekar alandan uygun şartlarda 1-1.5 ton arpacık elde edilir.

Yukarda anlatıldığı şekilde elde olunan küçük soğan yumrularına, memleketimizin muhtelif bölgelerinde başka başka isimler verilmekte ise de –Arpa- ya benzeyen en küçük boylu olanlara, genellikle (Arpacık) denmektedir. Arpacıklar, gerçekten 5-6 arpa büyüklüğünde ve çoğunlukla uzunca şekillidirler. Bir kilo arpacık tartılıp sayılırsa 500-1000 adet bulunur. Müstahsil ile haldeki toptancı kabzımallar arasındaki alım satımlarda bazı anlaşmazlıkların önlenmesi, aldatmaların olmaması için özellikle soğan ve arpacık üzerine iş yapanlar, orta boy olarak ayrılanlara (Kıska) ismi de vermektedirler. Bunlar, yuvarlak şişkin karınlı, fındıktan daha iricedirler. Kilosunda 250-500 adet bulunur. Elekten geçmeyip 3 üncü boy olarak ayrılanlar ise, şüphesiz ki herhangi bir imkan dolayısı ile, daha fazla gelişip irileşebilenlerdir. İşte bunlara (Kozalak) adı verilir. Kilosunda 250 adetten daha az sayıda yumru bulunur. Kozalaktan daha iri olanlarına (Kavurmalık) ve bunlardan da irisine (Baş soğan-Yumru soğan) denir. Yurdumuzda, soğan tohumundan elde olunan yumrucuklara, bölgelere göre değişmek üzere (Iskala, İskelem, Galık, Gabalak, fisil, göver v.b.) isimlerde verilmektedir.

Yukarda, elde edilmesini kısaca anlattığımız bu üç boy yumruların, soğan yetiştiriciliğindeki  kullanılma yerleri bazı değişiklikler gösterir. Örneğin: Baş soğan yetiştirmek için Kozalak satın alınır ise, kilosunda az miktarda bulunduğundan ekonomik olmaz. Fakat erkenci ve kuvvetli olarak –Yeşil soğan- elde edilmesi isteniyorsa, bu irilikteki yumrular kullanılır. Çünkü bu irilikteki yumrular tezce ve kuvvetle yapraklanıp boylanarak kısa zamanda piyasaya çıkacak duruma gelirler.

***İYİ ARPACIKLARIN ÖZELLİKLERİ***

İyi özellikteki arpacıklar aynı büyüklükte olmalıdır. İrili ufaklı, uzunlu yuvarlaklı olmamalıdır. Yumrucuklar ne kadar denk görüntülü iseler sonradan alınacak mahsul de o kadar standart olur. Zira ekimden sonra çimlenip gelişme, yumru bağlama, yumruların dış özellikleri birbirine eşit derecede yakın olur. Yuvarlak arpacıklar  ortadan kesilince, genellikle tek göbek gösterirler. Bunlar tek yumru yaparlar. Uzun şekilli arpacıklar ise, şayet çeşidi uzun değil ise, çifte göbek gösterirler. Bunlar, birbirine yapışık iki yumru soğan verirlerse de bu şekildeki bozuk görüntülü baş soğanlar, ticarette fazla makbul tutulmazlar. Sebzecilikte yuvarlak şekilli arpacıklara (Dişi), uzun şekil gösterenlere ise (Erkek) soğan denmektedir. Erkek soğanlar, iri ve düzgün baş bağlayacakları yerde hemen çiçeğe kalkmaya yeltenirler. Muayenede dikkat edilecek diğer önemli özellikler de şunlardır: Arpacıkların yumuşak olmayıp aksine sert bulunmalı, avuç veya parmakla sıkılınca bu sertlikleri kolayca hissedilmeli, küf veya nem kokmamalı, ezik, bereli olmamalı, renkleri, çeşitlerine uygun görüntüde olmalıdır. Alacağımız arpacık çeşidinin, Bölgemiz iklim ve toprağına iyi uyduğu ve böylece istediğimiz özellikte yumru verdiğini, sorup soruşturarak daha önceden saptamış olmamız da ayrıca gereklidir.

2)  Arpacık ekilmek suretiyle soğan elde olunması:

Yukarıdaki düşünce ve bilgilere dayanarak arpacık, kıska veya kozalak soğanları temin edildikten sonra, artık sıra bunların yeşil veya baş soğan olarak yetiştirilmesine gelir.

Bunun için genellikle arpacıklar kullanılır. Arpacıklar pek küçük soğan yumrucuklarıdır. İri baş bağlayabilmeleri için toprağın daha önceden iyi hazırlanmış ve ikim faktörlerinin de soğan ziraatına çok elverişli olması icap eder. Bu nedenle, soğan ziraatında orta boy –kıska- yumruları tercih etmelidir. Bunlar durumları icabı kolay gelişirler, iyi yumru bağlarlar, verimlilikleri de normal olur.

Yurdumuzda yeşil soğan ziraatı, genellikle, her mevsimde yapılabilir. Başka bir deyimle, bahçelerimiz su altında ise ilkbahar, yaz, sonbahar ve iklim elverişli ise bütün kış yetiştirme yapılabilir. Fakat pazarın en istekli olduğu mevsim kış aylarına rastladığından arpacıkların sonbaharda dikilmelerine başlanması ve hasatlarının bütün kış devam ettirilmesi daha ziyade kazançlı olabilmektedir. Yumru soğan istihsal etmek için de her bölgede, kendi iklim şartlarına göre değişmekle birlikte, genellikle, dikime sonbaharda, kış başında başlanır. Mevsim yağmurları ile mahsul gelişir ve yaz ortasında da hasada geçilebilinir. Kış ayları sert geçen bölgelerimizde soğan ziraatı kış sonunda yapılır.

Taze yeşil soğan üretimi : Yeşil soğan üretimi ile yemeklik baş soğan üretimi arasında önemli farklar vardır. Yeşil soğan üretiminde kullanılan iki üretim materyali vardır. Bunlardan birisi pazarlanamayacak yemeklik soğanlar, ikincisi ise arpacık olarak kullanılmayacak kadar büyümüş olan arpacıklardır.

Soğan kumlu-killi ve humuslı topraklarda iyi yetişir. Ekilecek tarla, sonbaharda bir ya da iki defa orta derinlikte sürülüp kesekli olarak bırakılmamalıdır. Ekim mevsiminde, toprak tava geldiği zaman diskaro ve tırmık geçirilerek, kışın yağış ve donlarıyla dağılan kesekler düzlenmeli ve ekim yapılmalıdır. Sonbahar ekimine uygun olan kısa gün soğanları için toprak işleme daha önce yapılmalıdır. Soğan üretiminde çiftlik gübresi bir önceki ürüne verilmelidir. Uygulanacak sentetik gübre miktarı toprak analizleri ile belirlenmelidir. Önerilen azottun yarısı ile fosfor ve potasyumun tamamı ekim öncesi 8-10 cm derinliğe uygulanmalıdır. Kalan azot ise bitkinin 8-10 yapraklı olduğu dönemde verilmelidir. Azotlu gübre olarak sülfatlı olanlar tercih edilmelidir.

Soğan parseli düzlenerek 1.20 ve 1.50 santim genişliğinde 5-10 metre uzunluğunda tahtalara bölünür. Ve dikime başlanır. Kuru, baş soğan yetiştirilecek ise, dikimde verilecek aralık mesafeler: 15X20, 15X25, 10X25, 10X30 santim arasında değişebilir. Bu mesafeler, toprağın kuvvetine, arpacığın iriliğine, yumrunun büyüme istidadına, toprak bakım koşullarına göre, her yetiştirici tarafından ayarlanır. Yeşil soğan ziraatında biraz daha sık dikim yapmak icap eder.

Sol elde tutulan (kap)dan avuçlanarak alınan arpacıklar dikilecekleri yere hafifçe serpilir ve hemen arkasından üç parmak ile tutularak düzenlice, açılmış olan çizgi içine sokulup, yumuşak toprağa gömülmek sureti ile dikim işine başlanır. Böylece devam edilip dikim işini bitirdikten sonra, tahtaların üzerlerine bir kat kaba gübre yayılması çok faydalı olur.

Geniş ölçüde –Tarla ziraatı şeklinde- soğan yetiştiriciliğinde, arpacıkların teker teker dikimleri kolay ve pratik olmadığından bu iş –Serpme ekim- şeklinde yapılır. Bu da –iş kaçırma- bakımından doğrudur.

Havanın gidişine, toprağın ısısına göre değişmek üzere 3-4 hafta içinde çimlenme ve sürme başlar. İlk 3 ay içinde yapılacak bakım işleri,; ot alma, çepinlerle kaymak kırma, havalar kurak gidiyorsa ve mümkünse, sızdırma şeklinde sulama, çiçeğe kalkanlar olursa, çiçek saplarının el ile koparılıp atılması, gerekiyor ise seyreltme yaparak bunları yeşil soğan  olarak pazara yollama işlerinden ibarettir. Yalnız soğan sulamasında pek ileri gitmemelidir. Zira baş soğanlar fazla sulamadan hoşlanmazlar. Sulanarak yetiştirilen baş soğanlar, kaba etli, az kokulu ve en önemlisi de yanıksız olurlar. Bunlara kaba soğan, Bahçe soğanı denir. Bekletilmeye, kış için saklanmaya elverişli olmazlar.

Soğanlar biraz daha kuvvetlenince, araları çapalanır ve hafifçe boğaz doldurması yapılır. Baş bağlatılacak, yani kuru olarak elde edilecek soğanlara, yukarda da söylendiği gibi, fazla su verilmekten sakınılır. Böylece yumruların kaba ve sulu etli olmaları önlendiğinden, daha fazla dayanıklı yumrular teşekkül eder.

3)  Fide ile soğan elde olunması:

Fide ile yemeklik soğan üretimi sadece yazlık soğan üretimden kullanılan bir üretim şeklidir. Yerli çeşitlerimizden Lakerda soğanı, Çay soğanı ve Gömen soğanı gibi çeşitlerimiz fideleriyle birlikte üretilirler. Bu soğan çeşitlerimizin başları oldukça iridir. Çay ve Göçmen soğanı çeşitlerinde başlar 1 kg’a kadar büyüklüğe ulaşabilirler. Dokuları kaba, gevrek ve suludur. Saklanmaya gelmezler, saklama sürelerini uzatmak için hevenkler halinde asılırlar. Bu soğan çeşitleri kükürtlü bileşikler yönünden fakirdir. Bu nedenle tatlı bir lezzete sahiptirler.

Bu çeşitlerimizde önce fidenin yetiştirilmesi lazımdır. Aynen arpacık yetiştirilmesinde olduğu gibi m2’ye 15 gr kadar tohum serpme olarak ilkbaharda tavalara ekilir. Sadece ot alma çok sık olan yerlerin seyreltilmesi ve soğan sineğine karşı savaşımdan başka bir işlem yapılmadan gelişmesi beklenir. Fideler 0.5-.0.7 cm kalınlık kazanınca esas yerlerine dikilmek üzere bir gün evvelden sulanarak dikimin yapılacağı gün kökleriyle birlikte sökülerek dikim öncesinde köklerde dikim tıraşlaması yapılır.

Tarla 20-25 cm derinliği geçmeyecek şekilde sürülür. Aynen diğer yetiştirme şekillerinde olduğu gibi gübrelenir, ve 30 cm ara ile 15-20 cm derinlikte karıklar açılır. Karıklara su verilir su henüz karık içindeyken karığın iki yanına 12-15 cm sıra üzeri mesafe verilerek, daha önce dikime hazırlanan fideler parmakla köklerin çıktığı nokta 23 cm toprak altında kalacak şekilde dikkatlice dikilirler.Dikimden evvel yapraklarda dikim budaması vs. gibi herhangi bir işlem yapılmaz. Sadece uzun olan köklerin uç kısımları kesilir, böylece dilimin daha kolay yapılması sağlanmış olur. Dikimden 10-15 gün sonra bir çapa yapılır. Daha sonra sulama, ot alma ve mücadelenin dışında herhangi bir işlem yapılmaz. Gelişme devrelerinde birkaç defa sulanırlar. Bitkiler hızla gelişir, önce çok miktarda yaprak oluştururlar. Yaprak oluşumundan sonra soğan oluşumu başlar. Soğan normal çeşit iriliğini kazanınca sulama durdurulur. Bitkilerin hayat devrelerini kapatmaları sağlanır ve söküme geçilir.

Sökülen soğanlar hemen pazarlanırlar veya hevenkler haline getirilip asılarak muhafaza edilirler.

Soğanın Hasadı:

Hasat zamanının tespiti, en pratik olarak, bitkilerin toprak üstü aksamlarının üçte ikisinin kurumuş olması ve tarladaki bitkilerin %80'inin bu duruma gelmesi ile anlaşılır. Hasat, küçük üretim alanlarında elle yapılır. Büyük işletmelerde ise, bu amaç için geliştirilmiş olan makinalardan yararlanılır. Hasat edilen soğanlar ya tarlada ya da kurutma odalarında kurutulur. Tarlada 3-4 gün kurutulan soğanlar gölge yerlere alınarak burada kurutma işlemine devam edilir. Kurutma odalarında, yığın yüksekliği 30 cm'yi geçmemeli ve sık sık havalandırılmalıdır.

                                 Evimdeki YEŞİL SOĞAN'lardan Resimler














Yorum Gönder

  1. selamlar,kökü ile mi çıkarıyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba;

      Ben makasla kesiyorum sonrasında tekrar çıkıyor ama daha cılız..

      iyi günler dilerim

      Sil

[blogger]

Author Name

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.